Akıllı telefonunuzun güvenliğini sağlamak için yapmanız gereken şeyleri öğrenmenize yardımcı olacak rehberimizi okuyun.
Akıllı telefonlar hayatımızın bir parçası ancak ne kadar önemli bir parçası olduklarını çoğunlukla unutuyoruz. Kaybedilen, unutulan veya bir siber saldırıya maruz kalan akıllı telefonlar, depoladıkları bilgiler dikkate alındığında, güvenliğiniz ve gizliliğiniz için büyük bir risk oluşturuyor. Bunların hiçbiri gerçekleşmese dahi, çevrimiçi güvenliğinizi riske atmamak için bazı şeylerden kaçınmanız gerekiyor. Size yardımcı olmak için hazırladığımız bu makalede, akıllı telefonlarınızı güvende tutmak için nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsedeceğiz.
İşletim Sistemini ve Uygulamaları Güncel Tutun
Bu çok basit bir tavsiye gibi görünebilir ancak ne kadar çok sayıda kişinin bunu atladığını bilseniz şaşarsınız. Uygulama geliştiricilerinin (ve işletim sisteminizi geliştiren şirketin) bu kadar çok güncelleme yayımlamasının nedeni sizi uğraştırmak değil; neredeyse her güncelleme, bir güvenlik açığının kapatılmasını sağlıyor. Bu nedenle telefonunuz sizi bir güncelleme olduğu konusunda uyarıyorsa, vakit geçirmeden onu yükleyin. Bu bağlamda, önceliğiniz daima işletim sistemi güncellemeleri olmalıdır: İster iOS, ister Android kullanıyor olun, işletim sistemi güncellemelerini hiçbir zaman atlamayın.
Telefonunuzu Kilitleyin
Telefonunuzu açmak için daima 6 basamaklı bir şifre kullanın. Şifresiz bir telefon, herkesin kullanımına açıktır; telefonunuzu eline alan herkes, sizinle ilgili önemli bilgilere kolayca ulaşabilir. Şifrenizi hatırlamakta veya girmekte zorlanıyorsanız, parmak izi veya yüz tanıma sistemlerinden birini de kullanabilirsiniz. Ancak sadece bunlara güvenmemenizi ve muhakkak bir şifre kullanmanızı da tavsiye ederiz.
Örneğin Android 9 ve sonrasında, “kilitleme modu” adında bir özellik vardır ve aktif edildiğinde diğer tüm giriş seçenekleri (parmak izi, yüz tanıma, vs.) iptal edilip önceden belirlenen şifrenin girilmesi istenir. Buradaki amaç, bir şekilde alternatif seçenekleri kullanmaya zorlanıyorsanız (örneğin parmak izinizi kullanmak için biri sizi fiziksel olarak zorluyorsa) bunun getireceği güvenlik riskini ortadan kaldırmaktır.
Herkese Açık Wi-Fi Bağlantılarından Kaçının
Alışveriş merkezlerinde, kahve zincirlerinde ve daha pek çok yerde şifresiz olarak kullanabileceğiniz Wi-Fi bağlantıları mevcuttur. Ancak bu bağlantıları kullanmak, “Wi-Fi sniffing” ve “man-in-the-middle” saldırıları gibi bazı güvenlik risklerine sahiptir.
Ücretsiz ve herkese açık bir Wi-Fi bağlantısı kullanmak zorundaysanız, bir VPN kullanarak internet bağlantınızı şifreleyebilir ve ek bir güvenlik elde edebilirsiniz. Bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için, VPN nedir? isimli makalemize göz atabilirsiniz.
Sosyal Medyada Neler Paylaştığınıza Dikkat Edin
Sosyal medyada yaptığınız paylaşımlar, güvenliğinizi ve gizliliğinizi tehdit edebilir. Eğer akıllı telefon şifrenizi doğum tarihi veya evlilik tarihi gibi hatırlaması kolay rakamlardan seçtiyseniz ve bu tarihleri sosyal medyada paylaşmışsanız, telefonunuza fiziki olarak erişebilen herkes şifreyi kaldırabilir. Bu nedenle, şifrelerinizin herkese açık şekilde paylaştığınız bilgilerle alakası olmadığından emin olun.
Gizlilik riski ise tamamen neler paylaştığınızla alakalıdır. Örneğin geo-etiketleme özelliğini kapatmadan paylaştığınız fotoğraflar, konum bilgilerinizi herkesle paylaştığınız anlamına gelir. Sosyal medyada takip edilmenize neden olabilecek ev adresi, doğum yeri, telefon numarası ve aile üyelerinin isimleri gibi bilgileri paylaşmaktan kaçının.
Çift Yönlü Doğrulama ve Güçlü Şifreler Kullanın
Kişisel ve finansal bilgilerinizin depolandığı hassas uygulamaları, eğer bu seçenek sunuluyorsa çift yönlü doğrulama (Two Factor Authentication) ile koruyun. Bu yöntem, çevrimiçi güvenliğinizi önemli ölçüde artırır. Buna ek olarak şifrelerinizin güçlü olduğundan emin olun ve kolayca tahmin edilebilecek sözcük veya rakamlardan kaçının.
İdeal olarak, şifrenizde 16-20 karakter bulunmalı ve bunlar büyük harf, küçük harf, rakam ile özel karakterlerin bir birleşiminden oluşmalıdır. Gerekliyse güvenli şifreleri otomatik olarak oluşturan bir uygulama kullanın. Çevrimiçi her servis için farklı bir şifre kullanmaya dikkat edin.
Telefonunuzun Dahili Güvenlik Özelliklerinden Yararlanın
İşletim sistemi ister iOS, ister Android olsun, modern akıllı telefonların hepsinde dâhili güvenlik özellikleri vardır. Her iki işletim sistemi de telefonunuzun konumunu takip etmenizi ve gerektiğinde uzaktan müdahale etmenizi sağlayan özelliklere sahiptir. Böylelikle, telefonunuzu kaybetseniz dahi uzaktan kilitleyebilir hatta içeriğini silebilirsiniz. iOS, bu özelliği “iPhone’umu Bul” adıyla, Android ise “Cihazımı Bul” adıyla sunmaktadır. Her ikisinin de aktif olduğundan emin olun.
Uygulama İzinlerini Kontrol Edin
Hemen her uygulama, sağlıklı bir şekilde çalışmak için akıllı telefonunuzun bazı özelliklerine erişim talep eder. Eğer üçüncü bir tarafın sunduğu rehber uygulamasını kullanıyorsanız, uygulamanın kişiler listenize erişim izni talep etmesi doğaldır. Ancak mobil bir oyun SMS gönderme ve alma izni talep ediyorsa, kuşkulanmanızda fayda vardır. Zaman zaman yüklü tüm uygulamaların erişim izinlerini kontrol ederek hangi servislere erişebildiklerini görün.
Bir uygulama kendisi ile hiç ilgili olmayan bir şeye erişebiliyorsa, bu izni kaldırın. Ancak bunu yapmanın uygulamanın çalışmasını durdurabileceğini de unutmayın. Bu bağlamda, SMS aracılığıyla uygulama yüklemekten kaçının. Uygulamaların haricen yüklenebildiği Android platformunda bu ciddi bir sorun teşkil eder. Uygulamaları daima resmi mağazalardan yükleyin.
Telefonunuzun İşletim Sistemine Müdahale Etmeyin
iOS için jailbreak, Android içinse root yapmak çekici bir fikirmiş gibi görünebilir zira bu işlemlerden sonra gizli bazı özellikleri aktive eder ve cihazınız üzerinde daha fazla kontrol kazanırsınız. Sorun şu ki, işletim sistemlerinin zaten bu özelliklerle piyasaya sürülmüyor olmasının bir nedeni vardır. Jailbreak veya root işlemleri, akıllı telefonunuzun güvenliğini önemli ölçüde etkiler. Dâhili kontrol mekanizmalarının büyük bir kısmı iptal olacağı için, cihazınız virüs ve zararlı uygulamalara açık bir hale gelir. Bu nedenle işletim sisteminize müdahale etmeyin.